10 Soruda “Twitch Bit Hırsızlığı” Olayı Nedir?
10
Soruda “Twitch Bit Hırsızlığı” Olayı Nedir?
Soru 1) Twitch Nedir? Nasıl
Bir Platformdur?
Basit
anlamda Twitch online bir Televizyon programıdır. Canlı sohbet seçeneği olan
Twitch de izleyiciler ve yayıncının anlık olarak iletişimde olduğu, oyun
oynamak ya da belli yeteneklerini izleyicilere sunmak suretiyle canlı yayın
açarak yayıncılar ve platform sağlayıcısı arasında kurulan partnerlik
ilişkisiyle gelir elde edilen bir yer sağlayıcısı pozisyonundadır.
Soru 2) Twitch Bit
Hırsızlığı Denilen Olay Nedir? Ne Şekilde Gerçekleşmiştir? Bit Scam Nedir?
Dünyadaki herhangi bir ülkenin
vatandaşlarına ait kredi kart bilgilerinin, bilgisayar korsanları tarafından
çeşitli vesilelerle elde edilmesi ve elde edilen bu bilgiler üzerinden çalıntı
kredi kartları ile yapılacak alışverişin takibini zorlaştırmak amacıyla aracı
kuruluşlar(Twitch, youtube, tiktok gibi) kullanmak suretiyle ilgili yayıncıya
online bağış atarak(donate sistemleri aracılığıyla) yayıncının elde ettiği bu
gelirin belli bir oranını yayıncıdan kripto varlık cüzdanına alması şeklinde
gerçekleştiği iddiasıdır.
Soru 3) Bu Dolandırıcılık
Twitch Üzerinden Yapılmışsa Twitch’in Bir Sorumluluğu Olmayacak Mı?
Türk hukukunda genel anlamda
bir fiil haksız ise ya tazminata konu olmakta ya da hem tazminata hem de ceza
hukukuna konu olmaktadır. Bunun yanı sıra meşru anlamda yapılan fiiller yani
haksız fiil olmayan fiiller ne ceza hukuku anlamında ne de tazminat anlamında
sonuç doğurmayacaktır.
İddia edilen olay ise hem
ceza hukuku anlamında hem tazminat anlamında hüküm ve sonuçlar barındırır
fiillerdendir. Bu suçun işlendiği ihtimalde Twitch’in şu anda hukuki niteliği
itibariyle Terörün finansmanı ve suç gelirlerinin aklanmasına ilişkin
mevzuatlardaki bildirim yükümlülerinden olmaması nedeniyle önleyici bir hizmet
almak dışında ceza hukuku anlamında bir yükümlülüğü bulunmamaktadır. Tabi ki bu
Twitch’in bu dolandırıcılık olayından bilgisinin olmadığı düşünülerek
söylenmektedir. Aksi takdirde bilgisi olan her platform sağlayıcısı bu suça
iştirak eden pozisyonunda kalacaktır.
Ancak bu olayda kredi kartı
hırsızlığıyla online alışverişe vesile olan platform olmalarında Twitch
algoritma ve yazılımları tarafından tespit edilmesine rağmen bu konuda aksiyon
alınmadıysa ya da bu ve benzeri korsan faaliyetlerin tespiti açısından
yazılımsal bir güvenlik yoksa veya yetersizse yani kasten değil ihmalen böylesi
bir dolandırıcılığa sebebiyet verecek boyutta kusurlarının olduğu tespit
edilirse tazminat sorumlulukları olacaktır.
Bu nedenle şimdilik
Twitch’in cezai(yöneticilerinin) ve hukuki sorumluluklarının şu aşamada
değerlendirilmesinin mümkün olmadığını düşünmekteyim.(Aksine bir delil ya da
iddia ortada olmadığından ötürü)
Bu konuda ilerleyen
soruşturmadaki delillerin kamuoyuna açıklanması durumunda okurlarımızı daha detaylı
bilgilendireceğim.
Soru 4) Yayıncıya Gelen
Bağışı, Yayıncı Çalıntı Kredi Kartıyla Yollandığını Bilmiyor Olamaz Mı?
Bu soru tabi ki ceza hukuku
anlamında yayıncının suça iştirak edip etmediğinin de aynı zamanda cevabı
olacaktır. Yayıncının bunu bildiği ihtimalde bilgisayar korsanlarıyla beraber
suç işleme iradesi oluşacağından iştirak ettiği kabul edilmeli ve aynı şekilde
cezalandırılmalıdır. Bu husus yayıncının vereceği beyandan değil ceza hukukunun
genel mantık kaidelerinden biri olan “HAYATIN OLAĞAN AKIŞI” çerçevesinde ele
alınmalıdır.
Yani örnek olarak ortalama
20-30 bandında canlı, anlık izleyicisi olan bir yayıncının hayatın olağan akışı
içerisinde elde ettiği ve etmesi gereken ortalama bağıştan çok daha fazlasını
alması durumunda ve bu bağışın genellikle anonim şekilde alınması durumunda
bunun normal bir bağış olmadığını fark edip ilgili platform sağlayıcılarına bildirmesi
gerekmektedir. Bu bildirimi yapmadığı takdirde bu husustan haberdar olduğu,
haberdar olmasa bile zımnen(susarak) buna göz yumduğu sonucu ortaya çıkacaktır.
20-30 izleyicisi olan
yayıncı yönünden yapılan değerlendirme aynı şekilde görece yüksek izlenen
yayıncılar açısından da geçerli olacaktır.
Soru 5) Bu Kişiler Ne Şekilde
Tespit Edilecektir? Tabiri Caizse Yaptıkları Yanına Kar Mı Kalacaktır? Türk Hukukunda
Bunun Cezası Yok Mudur?
Meseleyi hukukçu olmanın verdiği sorumluluk ve
ciddiyet üzerinden ele alacak olursak; tamamen iddia edilen olaylardan bağımsız
öncelikle benzeri fiillerin Türk Ceza Kanunu kapsamındaki, takdiri soruşturma
mercii olan ilgili ilin başsavcılık makamına ve yargılamayı yapacak mahkemelere
ait olmak üzere muhtemel karşılıklarını inceleyerek bakmanın faydalı olacağını
değerlendirmekteyim.
Bu nedenle Türk Ceza Kanunu
245. Md. Kapsamında kanun koyucu iddia edilen fiil ve eylemleri “Banka veya
Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu” başlığıyla,
1. “Başkasına ait bir banka veya kredi
kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse,
kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası
olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar
sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para
cezası ile cezalandırılır.
2. Başkalarına ait banka hesaplarıyla
ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın
alan veya kabul eden kişi üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve on bin güne kadar
adlî para cezası ile cezalandırılır.
3. Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik
yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya
başkasına yarar sağlayan kişi, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç
oluşturmadığı takdirde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar
adlî para cezası ile cezalandırılır.”
Şeklinde düzenlemiştir. Bu
kanun maddesi, vakanın iddia edildiği gibi “dolandırıcı bilgisayar korsanları“
tarafından elde edilmiş kredi kartı bilgileri üzerinden bit bağışlama üzerinden
yapıldığı, yapılan bağışın da bir kısmının yayıncı tarafından bilgisayar
korsanına kripto varlık olarak göndermesi şeklinde yapıldığı ihtimalde tatbik
olunacaktır. Bu suçu işleyen kişinin bizzat bilgisayar korsanı olması ve
yayıncıların bu konudan haberdar olması durumunda da yayıncıların da suça
iştirak eden kişi pozisyonunda kalacaklarından hem bilgisayar korsanı hem de
ilgili yayıncı suç işlemiş durumda olacaktır.
Suç gelirlerinin aklanması,
suç örgütü açısından hukukçu olmayan okurlarımızı boğmamak adına
derinleştirmeyeceğim suç örgütü faaliyeti kapsamında değerlendirilmesi
durumunda (suç örgütü olarak değerlendirilmesinin şartlarını konuyu
teknikleştirmemek açısından değinmeyeceğim) ayrıca bu suçtan da
cezalandırılmaları gündeme gelecektir Bu durumda alınacak ceza ciddi oranda
artacaktır.
Soru 6) Türk Yargı Sisteminde
Soru 5’te Anlatılan Cezaları Aldıklarında Cezaevine Girmeme İhtimalleri Olduğu
Düşünüldüğünde Bu Kadar Mağduriyete Sebep Olan Kişiler Rahatça Çıkıp
Gezebilecek Mi? Kara Para Aklamış Olmuyor Mu Bu Kişiler?
Bu sorunun cevabı her ne kadar
teknik ceza hukuku bilgisi gerektirse de çok anlaşılır şekilde anlatmaya
çalışırsak, Kara para aklama suçu diye kamuoyunda bilinen suç Türk Ceza Kanunu
Md 282 kapsamında “Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” başlığıyla,
1
“(Değişik: 26/6/2009 – 5918/5 md.) Alt sınırı altı ay veya daha fazla
hapis cezasını gerektiren bir suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini, yurt
dışına çıkaran veya bunların gayrimeşru kaynağını gizlemek veya meşru bir yolla
elde edildiği konusunda kanaat uyandırmak maksadıyla, çeşitli işlemlere tâbi
tutan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adlî para
cezası ile cezalandırılır.
2. (Ek: 26/6/2009 – 5918/5 md.) Birinci
fıkradaki suçun işlenmesine iştirak etmeksizin, bu suçun konusunu oluşturan
malvarlığı değerini, bu özelliğini bilerek satın alan, kabul eden, bulunduran
veya kullanan kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
3. Bu suçun, kamu görevlisi tarafından veya
belli bir meslek sahibi kişi tarafından bu mesleğin icrası sırasında işlenmesi
halinde, verilecek hapis cezası yarı oranında artırılır.
4. Bu suçun, suç işlemek için teşkil edilmiş
bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat
artırılır.
5. Bu suçun işlenmesi dolayısıyla tüzel
kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
6. Bu suç nedeniyle kovuşturma başlamadan
önce suç konusu malvarlığı değerlerinin ele geçirilmesini sağlayan veya
bulunduğu yeri yetkili makamlara haber vererek ele geçirilmesini kolaylaştıran
kişi hakkında bu maddede tanımlanan suç nedeniyle cezaya hükmolunmaz.”
Şeklinde düzenlenmiştir. Tabi
ki burada dikkat edilmesi gereken bu suçun unsuru yani suçun işlenebilmesi için
bir “öncül suç” olması gerekliliğidir. Dolayısıyla suç gelirlerinin
aklanabilmesi için öncesinde bir suç işlenmesi gerekeceğinden Soru-5 kısmında
anlatılan kısımda burada “öncül suç” olarak tanımlanması en muhtemel suçtur.
Yani bu suçu işleyen kimseler
hem TCK 245. Maddesinde gösterilen hem de TCK 282 kapsamında gösterilen ceza
hükümleriyle yargılanacaktır. Bu tabi ki soruşturma detaylarını bilmeden piyasa
bilgileri üzerinden yaptığımız değerlendirmelerdir. Soruşturma dosyasının
niteliği itibariyle soruşturmanın suç örgütü üzerinden yürütülmesi durumunda
TCK 220. Maddesinde düzenlenen ceza hükümlerinden de ayrıca yargılanacaklardır.
Basit bir dille anlatmak
gerekirse suçu işlediği kişilerin verilecek cezaya ve yargılamanın hangi suç
üzerinden yapılacağına göre 20-25 yıl aralığında ceza almaları imkân
dâhilindedir.
Soru 7) Bu Suçlular Ne Kadar
Sürede Yargılanacaklar? Nasıl Ceza Alacaklar? Kimler Ve Hangi Kamu Kurumları Bu
Yargılamayı Yapacaktır?
Türk yargı sisteminde kural olarak
soruşturmalar(savcının yaptığı işlemler) gizli, kovuşturmalar(mahkeme
hâkimlerinin yaptığı yargılama işlemleri) ise alenidir.Ve bir suça ilişkin ceza hukuku soruşturması
yapmak yalnızca savcıların, savcıların yaptığı soruşturma neticesinde
cezalandırma yapmak da yalnızca müstakil olarak Türk Mahkemelerine aittir.
Ancak Cumhuriyet savcısı ve mahkemeler,
soruşturma ve kovuşturma aşamalarında devletin belli kamu kurum ve
kuruluşlarına talimat vererek, bilgi isteyerek yargılamaya faydalı olmalarını
emredebilmektedir. Bunun yanı sıra belli kamu kurum ve kuruluşlarının kanundan
kaynaklanan yetkileri sebebiyle doğrudan yetkileri de bulunmaktadır.
Konuyla alakalı olan ve
yargılama yetkisi bulunmamasına rağmen yargı makamlarına suçu duyuran ve hali
hazırda yürüyen Kara Para Aklama soruşturmalarına dair kanuni yetkileri bulunan
kamu kuruluşu “MASAK” olarak bilinen Mali Suçlar Araştırma Kuruludur. Bu
vakayla ilgili de MASAK soruşturmaya hem katkı hem de kanundan kaynaklanan
yetkileri çerçevesinde malvarlıklarına el konulmasının talebi, çeşitli tedbir
taleplerinde bulunabilecektir.
Soruşturma niteliği itibariyle
şahsi kanaatime süre en az 6 ay ile 1 yıl arasında süreceğinden, yerel
mahkemenin yargılama süresi de en az 1 ile 2 yıl arasında süreceğinden ve bölge
adliye mahkemeleri, Yargıtay süreçleri de gözetildiğinde takriben en az 3-4 yıl
sürecek bir yargılama söz konusu olacaktır.
Soru 8) Yargılama Bu Kadar
Uzun Sürecekse Bu İnsanlar Bu Kadar Süre Dışarıda mı Gezecek? Çaldıkları İddia
Edilen Paraları Bu Kadar Sürede Kaçıramazlar Mı?
Soruşturma ve yargılamanın
bitişine kadar ilgili sanıkların tespit edilmesi durumunda yargılamanın
kuvvetle muhtemel “TUTUKLU” yapılacağı gözetildiğinde ve terörün finansmanı ve
suç gelirlerinin aklanmasına ilişkin mevzuat çerçevesinde ilgili kişilerin mal
varlığına el konulacağı düşünüldüğünde, kişilerin tespit edilmesi halinde ne
kaçmaları ne de elde ettikleri parayı kaçırma imkanları bulunmayacaktır. (Tabi
ki finans kuruluşlarında tutulan paralar açısından bu değerlendirmeyi
yapıyoruz. Kripto varlık haline getirilmiş paraların tespiti imkansız olmamakla
birlikte nispeten daha zor olacaktır. İmkansız olmadığı ihtimalde bu kripto
varlığı bir finansal kuruluş aracılığıyla paraya çevirdiği senaryodur.)
Soru 9) Bu Kişiler Kredi Kartı
Bilgisi Çalmışsa Kredi Kartı Sahipleri Bunu Farkedip İlgili Bankayı Arasa Bu
Hırsızı Bulmak Çok Kolay Değil Midir? Neden Hemen Tespit Edilememektedir?
Pek tabi ki bu soruyu ve
cevabını bu hırsızlık/dolandırıcılığı yapan kişiler de düşünecektir. Bu kişiler
bu riski bildikleri için bu kredi kartlarının yalnızca kendileri tarafından
değil, başkaları tarafından da kullanılmasını istemektedir ki kendi yaptıkları
işlemlerin tespitini, mümkünse imkânsız veya çok zor hale getirmeyi
düşünmektedirler.
Bu nedenle elde ettikleri
kredi kartı bilgilerini çok “komik” sayılabilecek ücretler karşılığında belli
platformlarda satmaktadırlar.
Örneklemek gerekirse şahıs kredi kartı
bilgilerini bir vesileyle çalıyor, bu bilgileri “dark web, deep web” olarak
tabir edilen internetin gayrı meşru kısmının ağırlıklı olduğu normal insanların
ulaşamadığı belli internet siteleri ve platformlarda 100.000 dolar limitli
kredi kartını 10 – 20 TL karşılığında satıyor. Bu şekilde çalıntı kredi kartı
almak isteyen kişiler de “ucuz” sayılabilecek bir tutarla çalıntı kredi kartını
alarak kendileri de bu kart üzerinden hırsızlıklarını yapıyor. Tabi ilk kredi
kartı bilgisini elde eden kişi bu dağıtımı yaptıktan hemen sonra limitin büyük
kısmını tüketiyor ve kart bilgilerinin dağılması sebebiyle aynı çalıntı kart
üzerinden 100lerce işlem yapıldığından takibi zor ya da imkansız hale
getiriyor.
Bu nedenle tespiti dışarıdan
bakıldığı kadar kolay bir konu olmadığından geniş kapsamlı bir soruşturma
yapılması gerekmektedir.
Soru 10) Avukat Bey, Madem
Kredi Kartı Bilgileri İnternet’ten Çalınıyor; Kredi Kartı Kullanmayalım Mı?
Kredi Kartımızla Online Alışveriş Yapmayalım Mı?
Öncelikle ulusal ve
uluslararası birçok şirkete danışmanlık yaptığımdan bu soruyu cevaplamadan önce
şunu belirtmek isterim ki Türk Bankacılık Sisteminin güvenlik önlemleri
neredeyse tüm Avrupa ülkelerinin önündedir. En basitinden “3D Secure” olarak
tabir edilen onay mekanizması dahi çok sınırlı sayıda ülkede bulunmaktadır.
Pek tabi ki “3D Secure” veya
alternatif onay mekanizmalarının da en güvenlikli yol olmaması sebebiyle
bankalar benzeri hırsızlık/dolandırıcılık vakalarının engellenmesine yönelik,
genellikle tek kullanımlık, limitinin sizin tarafınızdan belirlendiği sanal
kart tabir edilen bir hizmet sunmaktadır. Bu hizmet şu anda tüm Türk
bankalarınca sunulmaktadır.
Basit anlamda sanal kart,
sizin kredi kart limitinizin içinden bir limit tanımlandığınız, kredi kartı
bilgilerinizin karşı tarafça görülmesine imkan tanımayan, yalnızca
oluşturduğunuz tek kullanımlık veya limitini sizin belirlediğiniz sanal kart
bilgilerinin karşı tarafça görüldüğü ve bu nedenle dolandırıcılık/hırsızlığı
neredeyse imkansız hale getiren bir sistemdir.
Dolayısıyla online
alışverişlerinizde gerçek kredi kartı bilgilerinizi değil, bankaların sunduğu
telefon uygulamaları veya internet bankacılığı üzerinden sanal kart oluşturarak
alışveriş yapmanız durumunda böyle bir mağduriyet yaşama olasılığınız imkansıza
yakın olacaktır.
Metinle alakalı görüş ve
düşünce paylaşmak isteyen kişilerin av.hserhatyigit@hotmail.com üzerinden bana
ulaşmalarınızın mümkün olduğunu belirterek yazımı sonlandırıyorum. Umarım
konuyu siz okurlarımızı sıkmadan ve anlaşılır şekilde değerlendirebilmişizdir.
Saygılarımla
Av. Hasan Serhat YİĞİT
Espor Gazetesi.com
06.11.2021
https://www.esporgazetesi.com/10-soruda-twitch-bit-hirsizligi-olayi-nedir/